RUMELİ’NİN OSMANLI VE CUMHURİYET DÜZENİNE KATKILARI
Yazan: [Hüsnü Yazıcı]
Rumeli, tarihsel olarak Osmanlı İmparatorluğu’nun batıya açılan penceresi, kültürel zenginliğin ve çok uluslu yapının sembolü olmuştur. Osmanlı’nın yükselişinde belirleyici bir rol oynayan bu coğrafya, Cumhuriyet döneminde de hem düşünsel hem kadrosal hem de toplumsal dönüşümün taşıyıcısı olmuştur. Bu makalede Rumeli’nin Osmanlı İmparatorluğu’ndaki siyasi, askeri ve kültürel rolü ile Türkiye Cumhuriyeti’ne olan stratejik ve entelektüel katkıları karşılaştırmalı olarak ele alınacaktır.
1. Osmanlı Döneminde Rumeli’nin Rolü
1.1 Stratejik ve Askeri Katkı
Osmanlı, Anadolu’daki küçük bir beylikten imparatorluğa evrilmesini Rumeli topraklarına geçişle başarmıştır. 1354’te Gelibolu’nun fethiyle başlayan süreç, Edirne’nin başkent yapılması (1365) ve Balkanlar’da kurulan tımar sistemiyle pekişmiştir. Rumeli, sadece yeniçeri ve sipahi yetiştiren bir havza değil, aynı zamanda Osmanlı’nın Avrupa’daki meşruiyetinin temel taşıdır.
1.2 Devlet Kadrolarının Yetiştiği Coğrafya
Osmanlı’nın yükseliş ve klasik dönemindeki birçok sadrazam, şeyhülislam, paşa ve bürokrat Rumeli kökenlidir. Sokullu Mehmed Paşa, Köprülü Mehmed Paşa gibi önemli devlet adamları bu coğrafyanın ürünüdür. Devşirme sistemi büyük ölçüde Rumeli üzerinden yürütülmüş, devletin elit kadroları burada şekillenmiştir.
1.3 Ekonomik ve Kültürel Zenginlik
Rumeli’nin verimli tarım arazileri, ticaret yolları üzerindeki konumu Osmanlı ekonomisine büyük katkı sağlamıştır. Aynı zamanda farklı etnik ve dini grupların bir arada yaşadığı bir coğrafya olması, Osmanlı’nın çok kültürlü yapısını şekillendirmiştir. Bu, özellikle 15. ve 16. yüzyıllarda hoşgörü politikasının bir göstergesi olarak ortaya çıkmıştır.
2. Cumhuriyet Döneminde Rumeli’nin Katkısı
2.1 Atatürk ve Cumhuriyet’in Rumeli Kökleri
Cumhuriyet’in kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, Selanik’te doğmuş ve Rumeli’nin kozmopolit yapısı içinde yetişmiştir. Bu çevrenin Atatürk’ün düşünce yapısında belirleyici olduğu açıktır. Sekülerlik, modernleşme ve millet kavramı gibi temel fikirlerin kökeninde bu coğrafyanın etkisi büyüktür.
2.2 Cumhuriyet Kadroları ve Balkan Bağlantısı
Cumhuriyet’in kurucu kadrolarının büyük kısmı Balkan kökenlidir. İsmet İnönü, Fevzi Çakmak, Kazım Karabekir gibi isimler doğrudan veya dolaylı olarak Rumeli ile bağlantılıdır. Bu kadrolar, Osmanlı’nın son döneminde yaşanan çözülmeden ders çıkararak laik, üniter ve çağdaş bir devlet yapısının temellerini atmışlardır.
2.3 Göç ve Toplumsal Yapının Dönüşümü
Balkan Savaşları ve Lozan sonrası gelen yüzbinlerce Rumeli göçmeni, Cumhuriyet'in toplumsal ve kültürel dokusuna ciddi katkı sağlamıştır. Göçmenler, eğitimli ve örgütlü yapılarıyla yeni devletin inşasında etkili olmuş, özellikle batı Anadolu’da tarım, zanaat ve eğitim alanlarında gelişimin öncüsü olmuşlardır.
2.4 Kültürel ve Düşünsel Etki
Rumeli kökenli halkın taşıdığı müzik, mutfak, gelenek ve dil unsurları, Cumhuriyet’in “uluslaşma” sürecinde zenginleştirici rol oynamıştır. Türkçülük, halkçılık ve batıcılık gibi ideolojilerin zemin bulmasında Rumeli’nin kültürel kodları etkili olmuştur.
Rumeli, hem Osmanlı’nın güçlenmesinde hem de Cumhuriyet’in doğuşunda kritik bir rol oynamıştır. Osmanlı için Rumeli, batıya açılan bir kapı, askeri güç ve ekonomik zenginlik anlamına gelirken; Cumhuriyet için bir zihinsel dönüşümün, kadro hareketinin ve halk desteğinin kaynağıdır. Bu iki tarihsel süreci birbirine bağlayan en güçlü damar, Rumeli’nin sunduğu birikim, direnç ve vizyondur.
Kaynakça
1. İnalcık, Halil. Devlet-i Aliyye: Osmanlı İmparatorluğu Üzerine Araştırmalar. Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 2014.
2. Zürcher, Erik J. Modernleşen Türkiye’nin Tarihi. İletişim Yayınları, 2020.
3. Karpat, Kemal H. Osmanlı’dan Günümüze Kimlik ve İdeoloji. Timaş Yayınları, 2010.
4. Şimşir, Bilal. Rumeli’den Türk Göçleri. Türk Tarih Kurumu Yayınları, 1989.
5. Mango, Andrew. Atatürk: Modern Türkiye'nin Kurucusu. Literatür Yayıncılık, 2000.