Türkiye’nin Etnik Yapısı, Rumeli Kökenliler ve Tarihteki Askerî Rolü
Giriş
Türkiye, tarih boyunca farklı kültürlerin ve toplulukların bir araya geldiği, göçler ve fetihlerle şekillenmiş çok katmanlı bir ülkedir. Osmanlı İmparatorluğu döneminde Balkanlar, Kafkasya, Orta Doğu ve Anadolu arasında gerçekleşen nüfus hareketleri, günümüzdeki etnik-bölgesel yapının temelini oluşturmuştur. Cumhuriyet döneminde resmi sayımlarda etnik veriler tutulmasa da, tarihî kayıtlar ve akademik araştırmalar bu çeşitliliği ortaya koymaktadır.
1. Türkiye’nin Etnik–Bölgesel Dağılımı (Tahmini - 2025)
Grup – Tahmini Nüfus – Oran (%)
Anadolu Türkleri: 45–50 milyon (%50–55)
Rumeli Kökenliler: 15–20 milyon (%17–22)
Kürtler: 15–17 milyon (%17–20)
Araplar: 2,5–3 milyon (%2–3,5)
Diğer Gruplar (Çerkes, Laz, Roman, Gürcü, Ermeni, Rum, Yahudi, Süryani, Yezidi vb.): 3–4 milyon (%4–5)
Suriyeli Mülteciler (Geçici Koruma): ~3,1 milyon (%3,5)
Not: Resmi sayım yapılmadığı için rakamlar akademik tahminlere ve saha gözlemlerine dayanmaktadır.
2. Rumeli Kökenliler
Rumeli kökenliler, 1877–1989 yılları arasında Balkanlar’dan Türkiye’ye göç eden Müslüman toplulukların torunlarıdır. Bu göçler; 93 Harbi, Balkan Savaşları, Lozan Mübadelesi, Bulgaristan ve Yugoslavya’dan zorunlu göçler şeklinde gerçekleşmiştir. Bugün sayıları 15–20 milyon civarında olup, özellikle Marmara, Trakya ve Ege bölgelerinde yoğunlaşmışlardır.
3. Osmanlı’nın Fetret Dönemi ve Rumeli Akıncıları
1402 Ankara Savaşı’nın ardından Osmanlı, taht mücadelesi (Fetret Devri) içine girmiş, Anadolu’daki birçok beylik Osmanlı’ya karşı tavır almıştır. Bu dönemde Rumeli akıncıları ve komutanları, Çelebi Mehmed’in zafer kazanmasında belirleyici olmuştur. Evrenos Bey, Mihaloğlu Mehmed Bey ve Pasha Yiğit Bey, Rumeli’den Anadolu’ya asker ve lojistik destek sağlayarak devletin yeniden dirilişine katkı yapmışlardır. Rumeli’deki üsler, Osmanlı’nın toparlanmasının ve ikinci kuruluşunun merkezi olmuştur.
4. Fetret Dönemi Askerî Yapısı
Bu dönemde Osmanlı ordusu tek bir etnik yapıdan oluşmuyordu. Türklerin yanı sıra farklı kökenlerden Müslüman ve Hristiyan askerler görev yapıyordu. Hristiyan asker sınıfları arasında martoloslar (sınır güvenliği ve keşif), voynuklar (atlı lojistik birlikler) ve Hristiyan tımarlı sipahiler (tımar karşılığı süvari hizmeti) bulunuyordu. Bu çok uluslu yapı, Osmanlı’nın Balkanlardaki hâkimiyetini korumasına yardımcı oldu.
5. Evladı Fatihan
Evladı Fatihan, “fethedenlerin çocukları” anlamına gelir. Osmanlı, fethedilen topraklarda stratejik noktalara askerî görevlerle yükümlü Müslüman topluluklar yerleştirmiştir. Bu topluluklar sınır savunması, akıncı seferleri ve yerleşim güvenliğinde görev almışlardır. Tahrir defterleri ve vergi kayıtları, bu köylerin tespitinde başlıca kaynaklardır.
6. Osmanlı’nın Kuruluş Dönemi ve Rumeli’nin Rolü
Kuruluş döneminde uç beyleri ve Rumeli’deki askerî koloniler, hem fetihlerde hem de bölge güvenliğinde kritik öneme sahipti. Rumeli, Osmanlı’nın askerî ve lojistik gücünün önemli bir kaynağıydı.
7. Cumhuriyet’in Kurucu Kadrosu ve Rumeli Etkisi
Cumhuriyet’in kurucu kadrosunda Rumeli kökenli isimlerin etkisi büyüktür. Mustafa Kemal Atatürk, Ali Fethi Okyar, Refet Bele, Fevzi Çakmak, Ali Fuat Cebesoy, Enver Paşa, Talat Paşa gibi pek çok lider bu kökenden gelmiştir. Rumeli’nin modern eğitim kurumları, askeri tecrübesi ve göçlerle gelen kültürel dinamizm, Cumhuriyet’in kuruluşunda etkili olmuştur.
Sonuç
Türkiye’nin etnik-bölgesel yapısı, yüzyıllar boyunca süren göçler, savaşlar ve yerleşim politikalarıyla şekillenmiştir. Rumeli kökenliler, Osmanlı’nın kritik dönemlerinde ve Cumhuriyet’in kuruluşunda nüfuslarının çok üzerinde bir rol oynamışlardır. Fetret Dönemi’nde sağladıkları askerî destek, Osmanlı’nın yeniden ayağa kalkmasını sağlamış; Cumhuriyet döneminde ise ülkenin modernleşmesine yön veren liderler arasında önemli bir yer tutmuşlardır.
Hüsnü Yazıcı