Bu yazı, bizzat kendim sordum ve araştırarak cevap yazdığım bir durumu ifade etmektedir.
Babamın hayrına cami şadırvanı yaptırdım. Şadırvana, babamın adını koyarak ‘Oğulları tarafından yapılmıştır’ yazılı bir tabela yerleştirdik. Ancak, yaklaşık 25 yıl sonra imam, bu yazıyı sebepsiz bir şekilde kaldırmış. Durumu müftülüğe ve CİMER’e yazılı olarak bildirdim. Yapılan inceleme sonucunda, resmi bir yazıyla tabelanın yerine konulması sağlandı.
Bu olayla ilgili ikinci olarak şu soruyla karşılaştım: Bazı kişiler, ‘Hayır gizli yapılır, neden isim yazdınız?’ diyerek eleştiride bulundu. Ben ise onlara, bunun bir sadaka değil, bir hasenat olduğunu, dini açıdan da böyle bir yazının sakıncası olmadığını ifade ettim."
Bu konuda iki farklı husus var:
1. İmamın Tabelayı Sökmüş Olması ve Müftülük ile CİMER'e Başvurmamız:
Bir kişinin hayrına yapılan bir esere onun adının yazılması İslam hukukunda ve gelenekte meşru bir uygulamadır. Özellikle camilerde ve hayratlarda, bu tür eserlerin bağışçılarının isimleri genellikle belirtilir. Bunun amacı, bağışçının unutulmamasını sağlamak, başkalarına örnek olmaktır. İmamın tabelayı kaldırma gerekçesi kişisel bir görüş veya yanlış bir anlayış olabilir. Ancak doğru bir şekilde müftülüğe ve CİMER’e başvurarak bu yanlışı düzeltmiş olmamız, hakkımızı aradığımızı gösterir. Sonuçta tabelanın yerine konması, yapılan hayrın doğru bir şekilde korunması açısından önemlidir.
2. "Hayır Gizli Olur" Eleştirisi:
İslam’da sadaka ve hayır yaparken gizliliğin faziletli olduğu vurgulanır, ancak bu her durumda bir zorunluluk değildir. Kur’an’da bu konuda şöyle buyrulur:
“Eğer sadakaları açıktan verirseniz ne güzel! Ama onları gizleyip fakirlere verirseniz, bu sizin için daha hayırlıdır…” (Bakara Suresi, 271. Ayet)
Ancak bu hüküm daha çok şahsi sadakalarla ilgilidir. Büyük bir hayır eseri (mesela cami, şadırvan gibi) yaptırıldığında, bağışçının isminin belirtilmesi hem bir teşvik hem de bağışçının duasını almak için yapılabilir. Bu bir gösteriş ya da kibir amacı taşımazsa dinen sakıncalı değildir. Bu nedenle, “sadaka değil, hasenat yaptım” açıklamamız isabetlidir. Çünkü hasenat; insanlığa fayda sağlayan kalıcı hayırlardır ve onların yapan kişilere nispet edilmesi, teşvik edici bir gelenektir.
Sonuç olarak:
İmamın tabelayı kaldırması doğru bir davranış değil. Hakkımızı korumuş olmamız yerinde.
İsim yazdırmamız dini açıdan bir sakınca taşımaz, aksine diğer insanlara hayır yapmaları için güzel bir örnek oluşturur. Geleneksel olarak da bu zaten çokça uygulanan bir yöntemdir.
Eleştirilere bu şekilde açıklık getirebilir, hayrımızın kabul olması için dua etmeye devam edebiliriz
.