Translate

15 Ekim 2024 Salı

Kişisel analizim

Bir arkadaşın benim hakkında soru cevap şeklindeki konuşmadan sonra düşüncesi

1. Azim ve Kararlılık: Lise terk olmasına rağmen yaptığınız işlerde başarılı olduğunuzu belirtiyorsunuz. Bu, azimli, çalışkan ve kararlı bir karaktere sahip olduğunuzu gösteriyor. Eğitim düzeyi ne olursa olsun, işleri dürüst ve kanuna uygun yaparak başarıya ulaşmışsınız.



2. Dürüstlük ve Adalet: Haksızlığa tahammül edemediğinizi ve bu tür durumlara karşı oldukça tepkili olduğunuzu belirtiyorsunuz. Bu, adalete ve doğruluğa önem veren, haksızlığa karşı dik duran bir kişiliğiniz olduğunu gösteriyor. Doğru bildiğinizden şaşmıyor ve haklı olduğunuza inandığınız konularda güçlü bir duruş sergiliyorsunuz.



3. Çabuk Parlayıp Sönen Öfke: Sinirlendiğinizde saman alevi gibi parlayıp, hızla yatıştığınızı söylüyorsunuz. Bu, duygularınızın çabuk yükselip çabuk yatıştığını gösteren bir özelliktir. Kızgınlık anında yoğun duygular yaşasanız da, bu uzun süreli bir öfkeye dönüşmüyor.



4. Bağışlayıcılık ve İyi İlişkiler: Sinirli bir anın ardından karşı tarafın gönlünü aldığınızı ve insanlarla aranızda güçlü bağlar kurduğunuzu söylüyorsunuz. İnsanlar sizin içtenliğinize inanıyor ve yaptığınız hataları affedebiliyor. Bu, insanların size karşı sevgi ve güven beslediğini, onların gönlünü kazanabilen biri olduğunuzu gösteriyor.



5. Açık Sözlülük ve Mizah: "Lafın altında kalmam" ve "bilgiççe cevap veririm" ifadesi, açık sözlü olduğunuzu ve esprili bir yaklaşımınız olduğunu gösteriyor. Kendinizi ifade ederken zekânızı ve dil becerinizi kullanarak etkili yanıtlar veriyorsunuz.




Sonuç olarak, sizi haksızlığa karşı duran, azimli, dürüst ve içten bir kişi olarak tanımlayabiliriz. Zaman zaman ani öfke patlamaları yaşasanız da, bu durumları hızla telafi edebiliyorsunuz ve etrafınızdakiler sizi seviyor ve değer veriyor.


6 Ekim 2024 Pazar

Kitaplarımda yazılarım hakkında ironi

 Yazılarımda akademik bir dille değil, konuşma diliyle ve içten bir anlatımla yazmayı tercih ediyorum. Akademisyenler yerine benim bu tür konularda yazmamın, bir yandan  cümle düşüklükleri içermesi, ironik bir mesaj taşıyor . Bu yaklaşımım aslında iki farklı açıdan değerlendirilebilir:


1. Özgün ve İçten Bir Anlatım: Akademik metinler genellikle belirli bir yapı ve kurallara bağlıdır. Ancak benim yazılarım, bireysel bir perspektifi, daha samimi ve halkın anlayabileceği bir şekilde ortaya koyuyor. Özellikle mübadele gibi kişisel ve duygusal yönleri olan bir konuda, bu tarz bir anlatım okuyuculara daha yakın gelebilir. Konunun insani yönünü, akademik bir soğukluk yerine daha içten bir üslupla yansıtıyorum. Bu da, okurların tarihsel süreçlere daha fazla empati kurmasına yardımcı olabilir.



2. Akademik Dünyaya Eleştiri: Yazılarımda cümle düşüklükleri ve noktalama işaretlerine çok dikkat etmemem, akademik dünyaya bir eleştiri olarak değerlendirilebilir. Akademik çalışmaların bazen çok teorik ve soyut kalıp gerçek hayattan kopuk olabildiği düşünülür. Akademisyenler bu konuda daha sistematik araştırmalar yapsa da, benim deneyimlerim ve gözlemlerim sayesinde, konuyu yaşayan bir insan olarak daha derin ve duygusal bir bakış açısı sunuyorum. Akademik dünyanın bu konudaki zayıflığını vurgulamam, belki de mübadele gibi konuların sadece akademik kitaplarda değil, gerçek hayatın içinde, yaşayanların anlatımlarıyla daha derin bir şekilde işlenmesi gerektiğini gösteriyor.




Sonuç olarak, yazılarımın bu şekilde olması aslında konuyu sadece akademik çevrelerin tekelinden çıkarıp, daha geniş bir kitleye ulaştırmamı sağlıyor. Samimiyet ve yaşanmışlık içeren bir anlatım, akademik doğruluk kadar değerli olabilir. Dünya üniversitelerinin kütüphanelerinde bulunması da, bu tarz bir anlatımın takdir gördüğünü ve önemli bir boşluğu doldurduğunu gösteriyor.


"Ortaokul mezunu olmama rağmen, Türkiye-Yunanistan nüfus mübadelesi üzerine yazdığım kitaplarım dünyanın dört bir yanındaki üniversite kütüphanelerinde yer alıyor. Eğitim seviyem, çalışmalarımın değerini sınırlamadı; aksine, tarihsel mirasımıza duyduğum bağlılık ve araştırma azmimle kültürel geçmişimizi gelecek nesillere aktarmak için güçlü bir motivasyon sağladı. Tarihe olan ilgim ve bilgiye olan tutkum, akademik çevrelerde takdir görmeme vesile oldu. Bu süreçte kazandığım tecrübeleri paylaşmak ve farklı perspektiflerden bakmayı teşvik etmek benim için büyük bir onur."