22 Mayıs 2009 Cuma

Atatürk İlkeleri Nedir



Atatürk İlkeleri Nedir

A) Temel İlkeler :
1 - Cumhuriyetçilik
2 - Milliyetçilik
3 - Halkçılık
4 - Laiklik
5 - Devletçilik
6 - İnkilapçılık

B) Bütünleyici İlkeler :
1 - Ulusal egemenlik (Cumhuriyetçilik – Egemenligi milletin kullanmasi)
2 - Ulusal birlik, beraberlik ve ülke bütünlügü (Milliyetçilik)
3 - Ulusal bagimsizlik
4 - Yurtta baris, dünyada baris (Dis siyaset, kalkinma amaçli)
5 - Bilimsellik ve akilcilik (Rasyonalizm)
6 - Çagdaslik ve batililasma (Inkilapçilik)
7 - Insan ve insanlik sevgisi (Dünya milletleri akrabadir) 

* Atatürk İlkeleri Detay

Atatürk İlkelerinin Amacı


Türk toplumunun refahını, mutluluğunu ve huzurunu sağlayarak çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine çıkarmaktır. Türk milletinin birlik ve beraberlik içinde bağımsız, onurlu ve mutlu bir yaşam sürmesini, Türkiye’nin uluslar arası ilişkilerde bağımsız ve saygın bir devlet olmasını sağlamaktır.

Atatürk İlkelerinin Ortak Özellikleri


Türk toplumunun ihtiyaçlarından doğdu.
Kabul edilmesinde hiçbir iç ve dış baskı yoktur.
Akla ve mantığa uygundur. 
Atatürk tarafından hem sözle hem de uygulama ile belirlendi.
Birbirinden ayrılamaz, tek tek değerlendirilemez, bir bütünü oluşturan öğelerdir.
Türk milliyetçiliğine dayanır, milli bir nitelik taşır.
Gücünü Türk Tarihi ve Türk Töresinden alır.

Atatürk İlke ve İnkılâplarının Dayandığı Temel Esaslar


Milli Tarih bilinci
Vatan ve millet sevgisi
Milli dil
Milli bağımsızlık ve özgürlük
Egemenliğin millete ait olması
Çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine yükselmek
Milli kültürün geliştirilmesi
Türk milletine inanmak ve güvenmek
Milli birlik ve beraberlik, ülke bütünlüğü
Barışçılık
Akılcılık

A - Temel İlkeler


1 - CUMHURİYETÇİLİK


Doğrudan doğruya millet egemenliğine dayanan, yöneticileri halkın oyu ile belli bir süre için seçilen devlet biçimine “cumhuriyet” denir.
Cumhuriyetçilik; ulusçu, demokratik, özgürlükçü ve çoğulcu bir ilkedir.
İlkenin özü cumhuriyet yönetimini korumak, yüceltmek ve yaşatmaktır.
Anayasamızın birinci maddesinde; “Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir” hükmü yer alır. Bu hüküm değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez. İkinci maddesinde ise cumhuriyetçiliğin nitelikleri yer almaktadır.

Cumhuriyetin Türk Toplumuna Sağladığı Faydalar:
Cumhuriyet, bütün vatandaşlara devlet yönetimine eşit şekilde katılmayı sağlamıştır.
Türk toplumunun gelişmesini ve çağdaşlaşmasını sağlamıştır.

Cumhuriyetçilik ile İlgili İnkılâplar:
TBMM’nin açılması
Saltanatın kaldırılması
Cumhuriyetin ilanı
Halifeliğin kaldırılması
21 ve 24 Anayasalarının kabulü
Çok partili hayat denemeleri

NOT: Atatürk, Cumhuriyetçilik ve Laiklik ilkelerini partiler üstü tutmuş ve tartışmalardan arındırmıştır.
NOT: Cumhuriyetçilik ilkesi; dünyada ilk kez ABD’nin kurulması ile oluşmuş, Fransız Devrimi ile evrenselleşmiştir.

2 - MİLLİYETÇİLİK (Ulusçuluk)


Milliyetçilik; milleti sevme, milleti yüceltme amacını benimsemek ve bu yolda yürümektir.
Atatürk’ün milliyetçilik ilkesi, kendini aynı milletin üyeleri sayan kişilerin, o milleti yüceltme istekleridir.
Dini, mezhebi, dili ne olursa olsun, kendini Türk sayan, Türk bilen ve Türk olarak yaşayan her insan Türk’tür. Atatürk bunu “Ne Mutlu Türk’üm Diyene” diyerek belirtmiştir.
Atatürk Milliyetçiliği; akılcı ve insancıldır, ırk ve din üzerine oturmamıştır, toplumsal ilerlemeyi amaçlar, birleştirici ve bütünleştiricidir, barışçıdır, ekonomik içeriği bulunmaktadır, çağdaş ve ileriye dönüktür, milli egemenliğe dayanır, demokratiktir, ülke ve dünya gerçeklerine dayanır. Vatanın bütünlüğünü ve milletin bağımsızlığını her şeyin üstünde tutar.
Atatürk milliyetçiliğinde, milli birlik ve beraberliği güçlendiren unsurlar; Milli Eğitim, Misak-ı Milli, Dil, tarih, kültür ve gaye birliği, Milli kültür, Türklük şuuru, Manevi değerler.

Milliyetçilik ile İlgili İnkılâplar
Siyasi alanda yapılan devrimler (TBMM’nin açılması, saltanatın kaldırılması, cumhuriyetin ilanı, 21 ve 24 Anayasalarının kabulü, halifeliğin kaldırılması, çok partili yaşam denemeleri)
Kabotaj Kanunu’nun kabul edilmesi
Türk Tarih Kurumu’nun kurulması
Türk Dil Kurumu’nun kurulması

3 - HALKÇILIK


Devlet yönetiminde halka dayanma, halktan güç alma, halkın egemenliğine sığınma gibi özellikleri içerir.
Halkçılık ilkesine göre, hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz. Milletin bütün fertleri kanun önünde eşittir.
Sınıf egemenliğini reddeder. Bireyler arasında her alanda fırsat eşitliğini amaçlar.
Milli egemenliği esas alır. Halkın kendi kendini yönetmesini yani demokrasiyi öngörür. 
Halkçılığın amacı, halkın refah ve mutluluğunu sağlamaktır. Halkın ülke kaynaklarından eşit şekilde yararlanmasını sağlar.

Halkçılık ile İlgili Devrimler
Aşar vergisinin kaldırılması
Türk Medeni Yasası’nın kabulü
Kılık-kıyafet Kanunu’nun kabulü
Kadınlara siyasi hakların verilmesi
Soyadı Kanunu’nun kabulü

NOT: Halkçılık; Cumhuriyetçilik ve Milliyetçilik ilkelerinin doğal sonucudur.
NOT: Halkçılık, Anayasada “Türkiye Cumhuriyeti sosyal bir hukuk devletidir” şeklinde yansımıştır.

4 - DEVLETÇİLİK


Devletçilik, Atatürk tarafından uygulamaya konulan bir ekonomi siyasetidir. Türkiye’nin içinde bulunduğu şartlardan ve ihtiyaçlardan doğmuştur.
Özel sektörün yetersiz kaldığı alanlarda büyük yatırımların ve devlet güvenliği ile ilgili yatırımların devlet eliyle yürütülmesidir.
Amacı; Türk toplumunu, çağdaş uygarlık ve refah düzeyine yükseltmektir. Ekonomik alanda da tam bağımsız ve güçlü bir Türkiye yaratmayı amaçlar.
Ekonomide kalkınma görevinin devlete ait olmasıdır. Ancak devlet, özel teşebbüsün de tam bir güvenlik içinde çalışmasını sağlayacak önlemler almakla görevlidir (karma ekonomiyi öngörür, yani devlet, sermayesi olanlara üretime katılma imkânı verir).
Cumhuriyetin ilk yıllarında özel girişimcinin olmaması nedeniyle uygulanmıştır.
Devlet bir taraftan sanayi kurmak ve geliştirmek için çalışırken diğer taraftan da özel teşebbüse yer verdi. Ekonomide devlet-vatandaş işbirliği doğdu.
Yabancı sermayeye karşı olmamış ama denetime tabi tutmuştur.

NOT: Devletçilik ilkesi kapsamında Teşvik-i Sanayi Kanunu çıkarılmış, I. ve II. Beş Yıllık Kalkınma Planları yapılmış, MTA ve Etibank kurulmuş, birçok fabrika ve sanayi kuruluşu açılmış, yabancı işletmeler, demiryolları, şirketler ulusallaştırılmış, devlet bankaları ve kredi kooperatiflerini denetimine almış vs.

5 - LAİKLİK


Laiklik; din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması, devlet yönetiminde ve siyasette din kurallarına yer verilmemesi demektir.
Devlet sorunlarının dine değil, akla ve bilime göre çözümlenmesidir.
Bireylerin inançlarına saygılı olunması amaçlanmıştır. Kimsenin dini inancına ve vicdan hürriyetine karışılmaz. Dinsel görüşleri açısından kimseye ayrıcalık tanınamaz.
Laiklik, hoşgörüye, karşılıklı sevgi ve saygıya dayanır, inançta zorlamayı reddeder.
Laik bir devlette, devletin resmi dini yoktur. Din ve mezhep kavgalarına karşıdır.
Laik devlet anlayışı, din ve vicdan hürriyeti ile bir arada yürür. Anayasamıza göre, herkes, vicdan, din, inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir.

Laiklik İlkesinin Türk Toplumuna Sağladığı Faydalar
Din ve mezhep farklılıkları ortadan kaldırılarak toplumsal alanda kaynaşma sağlanmıştır.
Türkiye’de hukuk birliğinin sağlanmasında etkili olmuştur.
Toplum hayatında dine ve insana saygı gelmiştir.
Yabancı devletlerin azınlıkları bahane ederek içişlerimize karışması engellenmiştir.
Türkiye’nin çağdaşlaşması hızlanmıştır.
Din ve vicdan hürriyeti sağlanmıştır.
Türkiye’de akla, bilime, gerçeğe ve özgürlüğe dayanan bir toplum ve devlet sistemi kurulmuştur.

Laiklik ile İlgili Devrimler
Saltanatın kaldırılması
Cumhuriyetin ilanı
Halifeliğin kaldırılması
Şeriye ve Evkaf Vekâleti’nin kaldırılması
Şeriat Mahkemeleri’nin kaldırılması
Tevhid-i Tedrisat Yasası’nın çıkarılması
Tekke, Zaviye ve Türbelerin kapatılması
Maarif Teşkilatı Hakkındaki yasa
Medreselerin kapatılması Türk Medeni Yasası’nın kabulü
1928’de “Devletin dini İslam’dır” maddesinin Anayasa’dan çıkarılması
1937’de diğer Atatürk İlkerleri ile birlikte “Laiklik” ilkesinin Anayasa’ya eklenmesi

6 - İNKILÂPÇILIK


İnkılâpçılık; inkılâpları benimsemek, korumak, onu medeni ve insani yaşayışın gereği olarak savunmaktır.
Atatürk ilke ve devrimlerini korumayı ve geliştirmeyi amaçlamıştır.
Zamana göre geri kalmış kurumların ortadan kaldırılarak yerine ilerlemeyi, geliştirmeyi kolaylaştıracak kurumların kurulması amaçlanır.
Batılılaşma ve çağdaşlaşma yolunda daima ileriye, çağdaş uygarlığa yönelmektir. Sadece inkılâpları savunmayı değil, geliştirmeyi, çağdaş hayatın gereklerine uydurmayı da içine alır.
Yeni ve gerekli olan her gelişmeye açık olmayı, aklın, bilimin ve tekniğin ışığında gelişmeyi ifade eder. İnkılaplara canlılık ve süreklilik kazandırmıştır.
Uygulanması ile eski devletten yeni devlete, eski toplumdan yeni topluma geçilmiştir.

İnkılâpçılık İlkesinin Türk Toplumuna Sağladığı Faydalar
Türk toplumuna her yönden gelişme ve ilerleme yolunu açmıştır.
Kişisel egemenliğe son verilerek millet egemenliği kurulmuştur.
Türk Devleti, yeni kurumları ile çağdaş ve dinamik bir yapıya kavuşmuştur.

B - Bütünleyici İlkeler


Ulusal Egemenlik: Egemenliğin ulusa ait olmasıdır. Cumhuriyetçilik ilkesini bütünler.
Ulusal Bağımsızlık: Ulusçuluğu bütünler.
Ulusal Birlik ve Beraberlik, Ülke Bütünlüğü: Ortak gelecek ve barışı amaçlar. Milliyetçilik ve Halkçılığı bütünler. Laikliği simgeler.
Çağdaşlaşma ve Batılılaşma: Uygar dünyanın kurum ve kuruluşlarını almak gerekir. Batılılaşmadaki amaç; batıyı taklit etmek değil özünü yakalamaktır. İnkılâpçılık ve Laikliği bütünler.
Akılcılık ve Bilimsellik: Aklı temel alan uluslar mutlaka özgürlük düşüncesine ulaşacaklardır. Türk toplumunu uygar düzeye ulaştırmayı amaçlamıştır. Laiklik ve inkılapçılık ilkelerini bütünler.
Özgürlük ve Bağımsızlık: Hem iç hem de dış politikanın temelini oluşturmuştur. Bu ilkenin uygulanmaması diğer ilkeleri de geçersiz kılar. Cumhuriyetçilik ve Milliyetçiliği bütünler.
Yurtta Barış Dünyada Barış: Yurtta barışın korunması tüm düşüncelere saygı duymaktan geçer. Dünyada barışın korunması ise diğer ulusların bağımsızlığına saygı duymaktan geçer. Yurtta barış, Milliyetçilik ve Halkçılık, dünyada barış ise Milliyetçilik ilkesini bütünler.
İnsan ve İnsanlık Sevgisi: Milliyetçilik ve Halkçılık ilkesini bütünler