Translate

19 Mayıs 2025 Pazartesi

Açık Mektup: Atatürk’ün Ailesine İftiralar Karşısında Susanlara



Açık Mektup: Atatürk’ün Ailesine İftiralar Karşısında Susanlara

Bugün bu satırları bir öfkeyle değil, derin bir utançla yazıyorum.
Utanç duyuyorum çünkü bu ülkede, Atatürk sayesinde kimlik, kürsü, makam, unvan sahibi olmuş onca tarihçi, akademisyen, yazar ve sivil toplumcu, onun ailesine atılan rezilce iftiralar karşısında susmayı tercih etti.

Yıllardır bu milletin gözünün içine baka baka:

  • “Annesi cariyeydi” dendi,
  • “Babası belli değildi” dendi,
  • “Soyu meçhuldü” diye alçakça iftiralar yayıldı.

Ve sizler,
Atatürk’ün ilkeleriyle beslenen kürsülerde oturanlar,
“Cumhuriyet değerleri” deyip kitap yazanlar,
ADD, ÇYDD, fakülteler, dernekler, vakıflar…

Siz neredeydiniz?


Belge Arşivdeydi, Siz Yoksunuz!

Zübeyde Hanım’a ve çocuklarına bağlanan maaş belgesi,
Ali Rıza Efendi’nin adı,
Mustafa Kemal’in ismi…

Hepsi Osmanlı Arşivi’nde duruyordu.
Bu belgeleri çıkarmak, belgeyle cevap vermek sizin işinizdi.
Ama bir kişi – Mehmet Ali Öz – çıktı, bağımsız bir araştırmacı olarak gitti ve buldu.

Peki siz ne yaptınız?
Hiçbir şey!

Ne bir ekip kurdunuz,
Ne arşive gittiniz,
Ne belge gösterdiniz.

Sadece sustunuz.
Ve sustuğunuz her an, iftiracıların alanı genişledi.


Bu Artık Bilim Değil, Vefasızlıktır

Bu bir tarih tartışması değil.
Bu, bir kurucuyu, ailesini, hatırasını alenen aşağılayanlara karşı saf belirleme meselesidir.
Ve siz sustuğunuz için artık “tarafsız” değil, sorumsuzsunuz.


Biz Sözümüzü Söylüyoruz

Atatürk’ün ailesi hakkında Osmanlı belgeleriyle konuşuyoruz:
Babası Ali Rıza Efendi’dir.
Annesi Zübeyde Hanım’dır.
Kayıtlıdır, maaş belgesiyle, nüfus defteriyle sabittir.
Ve kim buna rağmen hâlâ şüphe yayıyorsa, bilin ki gerçekle değil, nefretle hareket ediyordur.


Tarih Susmaz, Biz de Susmayacağız

Bu satır, belgeyle konuşanlara çağrıdır.
Bu satır, Atatürk’ü sadece fotoğraflarla değil, hakikatle savunmak isteyenlere çağrıdır.

Arşive inin.
Belgeleri ortaya çıkarın.
Gençleri yetiştirin.
Ve bu millete olan borcunuzu, Atatürk’e olan sadakatinizle ödeyin.

Susmak yok artık.
Tarihi hakikat haykırıyor.
Sen hâlâ susuyor musun?


Hüsnü Yazıcı